9 Mayıs 2017 Salı

HV Ameliyat Sonrası 5 günün sabahı


Doktor 5 gün ağrın olur sonra daha iyi olursun demişti. Benim ağrılar üçüncü günü bitti yerine  kasılma çekilme gibi ufak rahatsızlıklar başladı. Sevgili doktor komşumun yaptığı Voltaren iğnelerle onuda iyi atlattım. Sanki evren bu ameliyatı desteklercesine işim rast gidiyordu. Bugün 5.gün çok az rahatsızlık hissediyorum ve ağrı kesici iğne vs bıraktım. Sadece kan sulandırıcı alıyorum. 17 Mayıs sargılarım alınacağı güne kadar dikkat ederek devam ediyorum ama bu dikkat ederek olayı prensesliğe dönmezse iyi olacak nitekim sıkılıyorum:)
HV dayanışması yaşadığım ve blogdan tanıştığım arkadaşım Mehtap sayesinde olduğum ameliyat tekniğinin ismini anca bugün anladım. (Chevron tekniği) Doktorun yaptığı işlemi biliyorum ama adını ve  diğerlerinden farkını sorgulamamıştım . Meğer 90 farklı teknik varmış ve benimkisi onunkinden farklı olduğu için iyileşme süreci de farklıymış. Yani benim buraya yazdıklarım size iyimser yada kötümser gelebilir o yüzden en iyisi ayağındaki başparmak açısının eğilme durumuna göre doktorun vereceği bilgi ile ilerlemek.
Ayaklar kalp hizasında uzanmış şekilde buraya yazıyorum, mailler falan işyeri ile ilgileniyorum,üstümü değiştirebiliyorum.
Sadece sargılar sebebiyle duş alamadım onu da yarın strech film vs ile planlıyorum.
Tabi bu arada annemin bizde olması , bakıcımızın olması,eşimin akşamları desteği ile bu süreç kaygısız rahat geçiyor. Yattığım yerden bir sürü şeye yetişmeye çalışarak dertlenmek iyileşmeye iyi gelmezdi sanırım.  Gene de anlatılan gibi bir süreç geçirmiyorum o yüzden karamsar korkutmalara kulak asmayın.
Bu arada çamaşırların açık renkli/koyu renk/beyaz ayrımı bende ve sabah uyandığımda benim dışımda bir iradenin bunu planlamasına çok tepki verdim. demek o kadar da bırakamıyorsun kendini ulen bari çamaşırların gücü bende olsun diyorsun:)
Şimdi biraz da ispanyolca çalışayım yada Grey's anatomy izleyeyim nitekim işyerine attığım maillerle, ulen raporluyken bile kurtulamadık kadından diyecekler:)
yazarım ben ara ara
09.05.2017 Salı
Kalın sağlıcakla

HV ameliyat sonrası ikinci günün sabahı

Ameliyat sonrası sabahı


Sabah doktor uğrayacak diye ,heyecan yapıp bölünerek uyudum uyandım. Bide ağrım oldu ama bence katlanılmaz değildi. Sadece hazır hastanedeyim fırsatım varken önlensin istediğimden ağrı kesicimi morfinimi oldum. Fizik tedavi doktoru geldi sargılarımı değiştirdi ,sohbet ettik, bilgi verdi ve topuklara basarak beraber ilk yürüyüşümüzü yaptık. Tuvalete gittim ki bence ne sürgü ne sonda tuvalet kullanmak harika birşey:)

Ameliyatı bir önceki gün 16:00 civarı olduğumdan ve zaten odaya geç giriş yaptığımdan, hastane çıkışımı öğleden sonra yapmak istedim ki en yoğun ağrıları hemşire desteğinde geçireyim. Bu ilaçlar çok güzel uyku yapıyor. Sürekli uyudum ve uykuda geçen zaman ağrıyı da ameliyatlı ayağı da unutturduğundan bence iyiydi. Bu arada koltuk değneği ve Hallus Valgus ayakkabısı aldım. Saat 5 gibi kan sulandırıcı ilacı ve  ağrı kesici voltaren iğnesini olduktan sonra çıkış işlemlerini halledip tekerlekli sandalyede otoparka götürüldüm . Gene ilgili bir hemşire sayesinde arabanın arkasına uzunlamasına oturdum. Çıkarken bir kere daha önyargımı hatırlayıp utandım. Çünkü iyi bir hastane ve iyi doktorların elinden memnum ayrıldım.
Önceden ayarladığım yastıkları sırtıma ve ayaklarımın arkasına yerleştirip yaklaşık 3 saatlik İzmir-Bodrum yolunun tamamını uyuyarak geçirdim diyebilirim. Her ne kadar kızsam hatta bazen kendisinden çok uzaklaşmak istesem de eşimin böyle bir durumda verdiği desteği unutamam. Hastanede ve yolda onun genel konforuna göre iyi sabretti:) Bence bunun için ayrıca yazsam iyi olur bir an aklıma bir sürü şey geldi:)
Kan sulandırıcı hareketsiz dönemi kan pıhtılaşması oluşmadan geçirmek amacıyla veriliyor. Günce 3 defa minoset plus ve 2 defa arveles . Daha fazla ağrı gerilme vs için de voltaren iğne.
Eve vardığımızda otoparktan eve 50 adım 10 dakka da yürüdüm. Acı yok sadece dikkat etmek bir hata yapmak istemediğimden yavaş yavaş koltuk değnekleri ile ilerledim. Önce köşe koltuğun köşesine kuruldum oh herşey çok güzel ama tuvalet ihtiyacım için kalkmaya yeltendiğimde koltuğun yerden yeterince yüksek olmaması sebebiyle çok zorlandım. Bu sebeple oğlumun yatağını işgal ederek yatışa oradan devam ediyorum. Daha yüksek ve kalkarken zorlanmıyorum. Üstelik bu kontrol manyağı kafaya bir odada kalmak daha iyi yoksa evdekilerin de sabrı bir yere kadar.

Tüm gün uyumama rağmen akşam yatağımda yemeği yiyip biraz birşeyler okuyup yattım ve bence iyi bir uykuydu.

05.05.2017
Devamı gelecek


Bu  arada bence önceki yazıları sırasıyla okuyun  çünkü zaten imla özgürlük krallığındayız bide böyle  giriş bölümü olmayan yazılarla iyice karışır:)

8 Mayıs 2017 Pazartesi

Halluks Valgus Ameliyat Günü

Ameliyat günü 3 saat bir yolculuktan sonra hastaneye saat 10 gibi aç bir şekilde vardım.Hemen heyecanla ameliyat öncesi tetkikler için doktorun asistanına (Hatice Hanım'a)gittim . Geleceğimden haberi var ama bana dosya  sordu ,olmadığını söyleyince hazırlamaya başladı .O arada özel sigorta onayınız alındı mı dedi . Ameliyat kültürü sezeryan ile sınırlı benim için fazla komplike geldi. Benim içimdeki özel sigorta krosu, aç ve susuz yaratık ile birleşerek gerildi ama sağolsun Hatice ne ezdi ne ezildi çok güzel toparlayıp beni sırasıyla kan,röntgen,ekg tetkiklerine yönlendirdi. İşimiz 12 gibi bitti özel sigorta onayı geldi ama hastane ameliyat fabrikası mubarek meğer ha deyince olmuyormuş sıra beklemeye başladık. Tutamadığım oruçların intikamı gibi saat 15:30 a  kadar aç susuz arada volta atarak hastane loby ortamını yaşadık. Zaten oda yok yatış bile yapamıyorsun. meğer bu hastane ve doktorları çok iyiymiş çok talep varmış. Benim ön yargılarıma da kapak olsun:) İzmir' insanlarını sevdiğimden beklemek öyle çok koymadı bana .Hastane personeli ilgili, sabırlı ve sakin .Yav ne büyülü bir hava Bodrum'da yok bu kafa ne güzel derken  gerçekten sinirlenmiyorsun.Zaten sinirlenmeseniz daha iyi olur işin rast gitmez boşver geç olsun güç olmasın. Bu aralar hatırladıkça böyle olgunculuk oynuyorum çok işe yarıyor.
Direk ameliyathane kısmına çantamla çıktım .Kıyafetlerimi çıkarıp eşime teslim edip futuristk bir film gibi gerçek olmayan bir ortama girdim ki aslında çok gerçek sadece değişik.Üzerimde ameliyat kıyafeti dışında hiçbir şey yok ve teslim olmuş bir vaziyette bekliyorsun. O an aklıma geldi öncesi/sonrası yapmak için ayağımın resmini çekmemiştim.Sağolsun görevli bayan telefonundan çekti bana yolladı. Ameliyathaneler dolu bir hasta gidiyor biri çıkıyor. Çıkanlar ayılma odasında bir garip haldeler ve sen de orada bekliyorsun. Ne garip ya insan vucuduyla oynanan, sinirine hatta hücresine kadar müdehale edilen bir ortamda, insanlık için küçük benim için büyük bir olayı bekliyordum.Çalışanların esprileri benim esprilerimle birleştirip epey güldük. Bir önceki ameliyatta tavana fışkıran kanlar falan harika bir sohbet dönüyordu. Saat 16:00 gibi spinal epidural ile zaten uyumuşum saat 17:17 de  uyandığımda  sohbete devam edip sarıp sargılatıp 18:00 gibi ayılma odasına alındım.Ağrı yoktu çünkü sağolsun morfin ilaçlar çok iyiydim. Boş oda beklenildiğinden saat 19:30 gibi odaya geçtim.
Epidural tam çözülene kadar yeme içme kontrol sende değil ortalık şey olur dediler:) zaten açlığı hatırlamıyorsun daha çok  susamıştım içince miğdem bulandı çıkardım anestezinin etkisiymiş. Ağrı çıkınca çok olmadı  çünkü 2 saatte bir ağrı kesici morfin iyi geliyor . Ama anestezinin etkisini atmak ve meshaneyi çalıştırmak için epey bir uğraş verdim o kısmı eğer sorarsanız anlatırım:)
Gece ağrılarım oldu ama hemşireyi çağırınca hemen ağrı kesici ile önlendi.Genel olarak uyudum ama tabi kalitesi bir nebze az, oda normal yuh artık kemiklerim düzeltilip arasına vida konuldu. İkinci günü sonra yazıcam içinde eve yolculuk da var :)
Duygularımın tarihi: 04.05.2017

Halluks Valgus Ameliyat öncesi Doktor randevusu


Bu arada blog yorum bırakanları okumaya devam ediyordum  ve  hikayeler benzerdi . Birgün yeni ameliyatını ve memnuniyetini paylaşan birinin yorumunu gördüm. Mutlaka doktorunuz iyidir acaba nerde vs diye merakla sorularmı sordum ve sağolsun benimle tecrübelerini açık yüreklilikle paylaşan birine rastgeldim. Hani peşini bıraktığımız herşey biz peşini bırakınca gerçekleşir mizali hiç hesapta yokken bu mevzuyu yeniden gündemim yaptı. Tesadüf diye birşey yoktur herşeyin bir sebebi vardır . Bu bayan benim yaşadığım yerde neredeyse iki sokak ötede yaşıyordu ve vaktini ayırarak bana tüm süreci anlattı.
Planladığım seyahatler,düğünler ,işyerine haber vermedim tam sezon vs diye hayatımın gerçeklerini düşünüp yok yav ben araştırayım bakarım deyip rafa olmasa da masada kenara kaldırdım.
Doktor Izmir'de ve ben gene tesadüf olduğuna inanmadığım 2 ay önce planladığımız 1 Mayıs uzun haftasonu tatilimize doktor randevusunu da ekledim .Maksat hala ameliyat değil, aklımda kalmasın, gerekirse ona göre plan yapayım, bakayım yani nedir bu iş sadece benzer bir ameliyat tecrübesiyle yola çıkılmaz gerçekleri doktordan duymak gerek.
29 Nisan Cumartesi 11:30 randevu saatinden önce vardık ki iyiki çünkü sıra no al kayıt aç bekle sonra doktorun asistanı filim istedi bi daha onaya git köde gir çık vs yani  hastane özel ama son zamanların otel görünümlülerinden değil ve gayet sgk havasında .Açıkçası özel sigortalı şımarık bir hastayı tatmin etmeyecek gibi görünüyor. (Ah o önyargılı kro hallerim)
Doktor ayaklara bakmadan  zaten filimdeki zavallı görüntüye ameliyat yapıcaz başka çaresi yok dedi. Bahar ayında ameliyat, yazın iyileşme süreci, bide deniz kenarı bir yöre de fizik tedaviye ihtiyaç duymadan iyileşip kışa ayakkabı giyersin planı gayet güzel de peki ben yaklaşık 4,5 ay sonra  yurtdışına gidicem bu şekilde olur mu dedim o zamana gayet iyi olursun dedi. Bir engel yok sadece benim kararıma kaldığı için hastaneden çıkıp eşim ve çocuklarımın beni beklediği kafeye giderken kararımı vermiştim . Sağolsun eşim de ol tabi destek oluruz kurtul şu ağrılarından dedi.
Annem zaten bize ziyarete geliyordu e onu da aradım tabi şok oldu:) Kendi kendime tereddütlüydüm ama dedim ilk 10 gün yatıcan annen burada,sonra pati pati azar azar özel ayakkabı ile yürüyebilirsin hadi yaparsın sen ikiz annesisin başarırsın gazı ile doktoru aradım.
5 gün sorasına 4 Mayıs 2017 perşembe gününe hem tetkikler hem ameliyat planı yapıldı. Ölmeyi bayılmak sanıyordum sanırım iş ciddiye binince bi tırstım bi korktum heyecanlandım ama kararlıyım.
Arkası yarın
Duyguların tarihi 29.04.2017

Halluks Valgus Ameliyat Öncesi kafası

Yazmayalı çok oldu ... Sanki çok yazıyordumda:) 4 yazıdan sonra Bodrum'a göçtük. E tabi burada eller havaya , gayet sürreyal çicek böcek deniz doğa valla ne yazıcam aklıma bile gelmemiş:)
Bu cümlemin kinayesi ile ilgili ayrıca size bol bol yazarım zaten konudan da anlaşılacağı üzere uzun bir süre yatıcam ve vaktim olucak . Yani umarım daha önceki yazımda bahsettiğim üşenikliğim tutmaz yazarım:)Fakat şimdi meşhur Halluks Valguslu ayaklarımın çilesi,umutsuzluğu derken ahanda  ameliyatı gibi ani gelişen hikayesinden bahsetmek isterim. Gene daha önceki yazılarımda bahsettiğim imla özgürlüğü kralllığından yazıyorum yani çok da şaapmamak lazım:)
Algıda seçicilik midir nedir ben bu mevzudan müzdarip çözüm ararken hep ayaklarında bu sorunu yaşayan insanlarla tanışıyorum.O yüzden ne tecrübe edersek paylaşmalıyız diye düşündüm çünkü o kadar çok bu sorunu yaşayan insan varki bence bunun derneği falan olmalı.
Tıbbi yönü yada bilumum sıkıcı açıklamaları ayrıca siz araştırın. Ben benim gözüm ve çektiğim ağrıya göre ifadelerimi yazacağım. Ayağın tarak kısmından dışa doğru misket gibi çıkan, önce görüntüsü ile tanışıp, ne yapalım benim ayak da çirkin olsun diye geçiştirdiğiniz,ingilizce de bunyon Türkçe de kemik,tıbben Halluks Valgus(HV) denen şey yıllar geçer sizin yürümenize bile engel olur. Öyle ki ayakkabıyı çıkarınca bile yada spor ayakkabı ile yaşamaya dönseniz bile ağrır. Yok dar giyindin, yok topukludan vs derler ama benim ayaklarımda hep vardı çünkü  bana atalarımdan yadigar ve bu tip ayakla zaten öyle dar ayakkabılar giyinemiyorsun . Öte yandan itiraf etmek gerekir ki gençken genetik yatkınlığa meydan okuyup, bu topuklular rahat deyip işe güce caddeye bakmadan gereksiz rahatsız ayakkabılar giyinmenin de etkisi vardır illaki. Üstüne 110 kilo ile doğuma giden vucudu bir süre taşıyınca HV artması normal olsa gerek. Ayak sağlığım bozuldu uyuşmalar tendon ağrısı parmak yaraları ve e ben 40 olmadan böyleyim yaşlanınca ne olacağım aceba diye endişeleniyordum.
Yaklaşık 2,5 yıl önce yaşadığım bölgede bir doktora gittim bana medikal ürünler önerip ameliyat için ağrın çok yüksek olmalı kesinlikle önermiyorum deyip yolladı. 1 yıl sonra ağrılarım artınca başka bir doktora göründüm o daha duyarlıydı ama benzer düşünceleri ile çok zor bir süreç iyi düşün dedi. Yani amanın ameliyat çok riskli meşakkatli ben en iyisi silikon makaralarla rahatlatayım dedim fakat gene olmadı. Belki yaşadığım yer dışında bir doktor bulmalıyım diye tam bir yıl evvel internette araştırırken, kendi ameliyatını blogunda anlatan birinin tecrübelerini okuyup sorularımla yorum bırakmıştım. Hem blog yazarının, hem yorum yapanların tecrübesi beni gene korkutmuştu ve rafa kaldırmıştım. Lakin sen rafa kaldırsan bile olacaksa oluyor ...
Arkası yarın
Duygularımın tarihi yaklaşık 02.04.2017


10 Nisan 2014 Perşembe

NEYDİ O GÜNLER KİBRİT KUTUSUKADAR PEYNİR FALAN...


Dün arkadaşım hatırlattı eskiden kendimi ben Ayten bunlar basenlerim diye tanıştırırdım. Çok mu barışıktım, yoksa ben biliyorum ayrıca konuşmanıza gerek yok diye önden uyarmak için miydi bilmiyorum. Ama bugün ne yemek ne börek nede tatlı istedi canım . Acaba hazır istemiyorken bundan faydalanıp diyet mi yapsam?

Bu mevsimde diyetler başlar ama bir o kadarda tembellik başlar bahardan mıdır nedir zor uyanılır fiziken bir yorgunluk falan ...

Ben de değişiklik yok sadece 10 yıl sonra Pazar günü voleybal oynadım ve her yerim ağrıyor. Zaten spor odaklı değilimdir ,sadece hayat koştururken  koşarım ama kendi zevkimle gidip bir yerde koş spor falan yok. Bide şimdiye kadar üşeniyorum diye açıklardım kulağa daha ortama uyar gibi gelirdi.Meğer sözlük bile açıklarken ikisini birbiri ile aynı gibi açıklıyor yani kulağa ayıp yasak gibi gelse de bazı konularda üşengeçlik yapınca onun adı tembellikmiş haberiniz ola.
ÜŞENMEK: Kendinde bir gevşeklik duyarak bir işi yapmaya isteği olmamak,erinmek

TEMBELLİK: İş görmeyi,çalışmayı sevmeyen,çaba göstermekten,sıkıntıdan kaçan,üşengeç

 Tembelim diye kullanmayı da kabullendim meğer herşeyin çaresiymiş kabullenmek. Böyle böyle hepten değişip Bezgin Bekir olmam umarım. Ama tamamen tembellik diye bir sıfat yok çünkü insan istemediği için çaba göstermez yani istediği şeylerde tembel olmaz.
En son ne zaman diyet yaptım bilmiyorum yani düşünün kibrit kutusu peynir diye bir tabir vardı sanırım ne kadar eskiden bahsettiğim anlaşılıyorJ Ben bana yapma denileni daha çok yapasım geldiği için diyette acıkırım. Sigarayı arada içerken, annemin olsun hiç içme lafı ile daha da çok içen,boşver üzerinden yap o kadar özenme denilen işin dibine dalan,konuşma deyince konuşan,ağlama denilince ağlayan falan filan ...O yüzden tesadüfen bir yoğunluk bir koşturma bir stres falan çıkarsa  öyle kilo veririm yada zaten kışın doğal olarak karbonhidrata yönelen iştahım havalar ısındıkça daha fresh daha fafif yemeklere yönelince kendiliğnden kilo veririm. Yani yemek yeme alışkanlığı ile kilonu korumalı öyle yap boz diyetlerle moralimi bozmayayım diyorum da  onuda yediğim çekirdek mısır kestane vb abur cuburla bozuyorum ama en azından kebap,mantı,dürümden daha iyiJ (bir çeşit teselli)

Geçen tesadüf bir salata barında piyaz yerine nohut koymuşlardı yeşillikle karıştırınca enfes oldu. Eğer salata yemeği seviyor ama sadece yeşillik sıkıcı geliyorsa Nohut,buğday vb çok iyi bir fikir. Menülerde hep aynı benzer salatalardan sıkıldıysanız, sizde benim gibi tesadüfen et yemekten tad alamıyor bide üşenikseniz bu kolay hazırlanan salatayı seversiniz.Nohut haşlayıp buzluğa attım çıkarıp İçine ne varsa koyuyorum . 
Bu arada havuç şekerli diyete uygun değil diyeceksiniz de tek kusurun havuç olsun yav 3 beyazdan kaçıyosan bir havuçtan bişey olmaz gözlere iyi gelir. Şimdi salatanın da tarifimi olur diyeceksin ama içine yeşil yada kırmızı biber,nane,deriotu,maydanoz,kekik ,ceviz falan eklersen hiç salata sevmeyen bile sever...

Yemen gerekiyor diye değil sevdiğin için yersen olur yoksa kafanda tatlılar börekler buda diğer mecburi yapılanlar gibi zehir olur.

Hadi Ayten'im biraz da ortam yaratıp sosyallik açısından falan  en azından yürümeli yoksa hareketsizlik de bir yere kadar hem  kafaya da iyi gelir gel bakkala falan gidelim:)

Gününüz güzel devam etsin en güzel günlerinizle yarışsın:)

10.04.2014

9 Nisan 2014 Çarşamba

OLDUĞU GİBİ KABULLENMEK

 
Bir sonraki paragraf gene temizlikle bozmuş diyeceksiniz ama üretici olmamı sağladı bak nasıl....


Hangi parti taraftarı olursak olalım hepimiz  seçim öncesi pazarlama ve tanıtım çalışmalarına maruz kaldık ve çoğumuz bu konudan rahatsızdık.

İlk sırada çeşitli tarzda müziklerle, overlokçu ve zerzavatçıdan daha irite edici parti vasıtaları . Bundan kim etkileniyor da oyuna karar veriyor diye tepkiyle kızarken, buda sorumu bayraklardan kim etkileniyor da ortalık bayrak dolu deyip geçiştiriyorsun. Genelde bunlara harcanan bütçeyi çok daha etkili tanıtım faaliyetlerine harcayabilirler. Demek halk tepki vermiyor diye istenilen bu sanılıyor ... Halbuki son seçimlerde şaşırdık, kızdık pes dedik falan ama oy tercihleri gösteriyor ki genel de ideolojik yaklaşılıyor,yaklaşmayanlarda kötünün iyisini seçti ki gene nispeten ideolojik.

Ben siyasetten anlamam öyle apolitik bir halim varki yakından tanıyanlar bilir şimdiye kadar oy kullandığım partiler hiç bir anlamda birbirine yakın bile değil. Temizlik yapmamak için yollar ararken beynip uçup gidince kendimi siyaset düşünürken bile buldum:) Yani bir insan beyni nerden nereye gidiyor görün dedim :)Dolayısıyla ahkam kesmeden ve bu konularda derin olmayan bir insanın cümleleri ile yazmak istedim .
Madem ideolojik , madem kitle falan, bari bir parti kursalar önce benim temizlik yapmamı önleseler dedim. Ev işlerini salllamak istemeyen , hem kariyer hem çocuk yapmak isteyen,esnek çalışma saati diye bir tabiri öldürecek,bol parklı,okullu,kitaplı bir parti.

Malum siyaset yapan abiler hepimizi bir arada tutmak istemiyorlar yada tutamıyorlar.Çünkü herkesin belli konularda sancısı var. Kimisi dini inanç konusunda destek görmemiş hatta tabiri caizse hor görülmüş, kimisi  tam tersi dini inanç baskısından korkuyor, kimisi  etnik kökeninin tarihi acıları ile pişmiş ,kimisi de tek bir ırk millet varmış gibi düşünüyor ve eski usul çocuk yetiştirir gibi höt hut yapıp davayı çözeceğini sanıyor. Böyle kimisi derken 27 parti falan var sanırım her biri kimisinin az farklı başka kimisi şeklinde yayılmışlar....

Benim böyle dertlerim ülke bazında olmadığından ideolojik ve politik olamadım . Ben aile ve sülale bazında  din mevzusunu baskı ile  gayet şekilci olarak yaşadım. Yani inanın başörtüsü sorununun başka bir boyutu da onu zorla takmak. Üstelik o halimle başka bir şekilci grupdan da tersi bir dışlanma yaşadım. Benim düşüncelerim bilinmeden görüntümle sınırlar konuldu ki bence hala insanlar işyerlerine kapalı bayan alırken sınır koyuyorlar. Ben bile kapalı olan iş ortamdan ön yargı ile burası dindar bir yer benim esprilerle burada barınamam diyorum doğrusu. Azınlık bir etnik grupdan değildim ama aynı etnik grupdan olmamıza rağmen, olduğum gibi kabullenilmedim.Öncelikle kendi aile ve çevremde, sonra arkadaşlar, öğretmen... Bırakın ırk din millet mevzusunu çok konuşuyorsun yada gülüyorsun diye ayıplanıyorsun. Belki benim ergen bakış açım abartıyordur ama kimse kimseyi olduğu gibi kabul etmediğinden oluyor bunlar zaten. Hatta kendi kendimizi bile olduğumuz gibi kabullenemiyoruz ki ben daha yeni başladım çok zevkliymiş tavsiye ederim. Dünyanın,ülkelere,dinlere,ırklara,dillere bölünmesi bile bir oyunken, böyle at gözlüğü ile bakıp,geçmişte kalıp,başkalarının hırslarına alet olacağımıza gerçekten yapılana edilene bakılsa! Bak burda çok pozitif oldum sanki ulenJ Gene geldik kabullenmeye yani istediğin kadar uğraş bu kadar... bir düzen var bir yere kadar değiştrebilirsin.

Yin and Yang... Herşey iki kutupludur ve birbirine karşıttır.  Bir okuyun derim  http://tr.wikipedia.org/wiki/Yin_ile_Yang
Kalın sağlıcakla 
09.04.2014